Şeffaf Hapishane Yahut Gözetim Toplumu - Uğur Dolgun - Ötüken Neşriyat
Şeffaf Hapishane Yahut Gözetim Toplumu - Uğur Dolgun - Ötüken Neşriyat
Toplumsal ilişkilerde, uyum ve birlikteliği sağlayacak normlar ve mekanizmalar bir zorunluluk olarak ortaya çıkmış, iktidarlar tarafından düzenin sağlanabilmesi için de tarih boyunca gözetim etkinliklerini ve enformasyon tekniklerinin gelişmesine yol açmıştır. Buna bağlı olarak, gündelik yaşam ve toplumsal ilişkiler, elektronik gözler veya popüler deyimle Büyük Ağabey tarafından sürekli izlenir hale gelmiştir. Bentham’ın hayalini kurduğu, Foucault’nun kuramsallaştırdığı ve Orwell’in karşı-ütopya şeklinde tahayyül ettiği panoptik toplum, 20. yüzyılın sonlarından itibaren dünyayı baştanbaşa saran elektronik ağlar ve siber-uzay sayesinde (artık!) mümkün hale gelmiştir. Bu çalışma, bilgiye ulaşım ve iletişim alanında sergilediği anarşist karakteristikle özgürlükçü bir ortama yol açacağı düşünülen yeni dönemde; beklentilerin tam aksine, insanlığın giderek elektronik panoptisizm içinde sıkı bir gözetim sürecine girmiş olmasını neden-sonuç ilişkileri içinde ele almaktadır. Postmodern bir özgürlükler çağı olması beklenen günümüzde, tüm ibreler giderek gözetim toplumundan yana kayarken; kamusal ve özel yaşamda beliren özgürlük/mahremiyet ihlalleri paralelinde, teknoloji temelli yeni iktidar yapıları ortaya çıkmaktadır. Bu durum, insanların neredeyse tümünün kayıt altına alındığı, her hareketlerinin ve iletişimlerinin sürekli izlenmeye başlandığı günümüz için, ütopyanın karşı-ütopyaya dönüşmesi anlamına gelmektedir.
Yorum bulunamadı